Nilgün Aytekin // 06.10.2024
Cinsiyet eşitliği, bireylerin cinsiyetlerine dayalı olarak ayrımcılığa maruz kalmadan, eşit hak ve fırsatlara sahip olmasını ifade eder. Bu kavram, kadınlar ve erkekler arasında ekonomik, sosyal, politik ve kültürel alanlarda eşitliğin sağlanmasını hedefler. Cinsiyet eşitliği, toplumsal cinsiyet rollerinin ve kalıplarının aşılması, kadınların ve erkeklerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarabilmesi için gereken koşulların oluşturulması anlamına gelir.
Cinsiyet eşitliği, sadece toplumsal adalet meselesi değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için kritik bir faktördür. Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre, dünya genelinde kadınların iş gücüne katılımı, erkeklerin katılım oranlarının %27 altında kalmaktadır. Bu durum, sadece kadınların yaşam standartlarını değil, aynı zamanda ekonomik büyümeyi de olumsuz etkilemektedir. Kadınların iş gücüne katılımı arttığında, küresel GSYH’nin %28 oranında artabileceği tahmin edilmektedir. Bu veriler, cinsiyet eşitliğinin ekonomik kalkınma üzerindeki büyük etkisinin en önemli göstergesidir.
Cinsiyet eşitliği, SKA’nın 5. maddesi olarak belirlenmiştir. SKA 5 “Cinsiyet Eşitliği” başlığı altında, tüm kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi ve eşit haklar ile fırsatlara erişimlerinin sağlanması hedeflenir. 5 numaralı amacın önemi şu maddelerle özetlenebilir:
Cinsiyet eşitliğinin sağlanması, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler gibi alanlarda da önemli faydalar sağlar. Eğitimdeki eşitsizlik, kadınların iş gücüne katılımını doğrudan etkiler. Örneğin, 2018 yılında dünya genelinde kadınların yalnızca %50’sinin yükseköğrenim diplomasına sahip olduğu görülmüştür. Eğitimli kadınlar, daha yüksek gelir elde etme potansiyeline sahip olup, bu durum ailelerin ve toplulukların ekonomik durumunu iyileştirir. Ayrıca, eğitimli kadınlar, çocuklarına daha iyi eğitim ve sağlık hizmetleri sunarak, gelecekteki nesillerin de daha sağlıklı ve eğitimli olmasını sağlar.
İş dünyasında, cinsiyet eşitliğinin sağlanması, işletmelere de büyük faydalar sunar. Çeşitlilik, yenilikçiliği artırır ve farklı bakış açıları, sorunları çözme yeteneğini geliştirir. UNDP tarafından yayınlanan Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Şirket ve Kurumlar için Rehber dökümanında, cinsiyet eşitliği sağlanan şirketlerin finansal performansı, eşitlik sağlanmamış şirketlere göre %15 daha yüksek olacağı belirtilmektedir. Çalışanların cinsiyet eşitliği ile ilgili duyarlılıkları arttıkça, şirketler daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşma potansiyeline sahip olur. Ayrıca, kadınların iş gücündeki eşit temsili, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığı azaltır ve bu da toplumda daha fazla sosyal adalet sağlar.
Sonuç olarak, cinsiyet eşitliği sadece bir sosyal hedef değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve sürdürülebilir bir geleceğin temel taşıdır. Cinsiyet eşitliğini sağlamak için atılacak adımlar, sadece kadınların değil, tüm toplumların daha güçlü ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmalarını mümkün kılacaktır. Cinsiyet eşitliği mücadelesine destek vermek, hepimizin sorumluluğudur ve bu yolda atılan her adım, daha adil bir dünya için önemlidir.
Kaynaklar
Weps Gap Analysis. (n.d.). Case for Gender Equality. Retrieved from weps-gapanalysis.org
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Şirket ve Kurumlar İçin Rehber (Suriye Krizine Yanıt olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi), UNDP. Retrieved from undp.org
United Nations. (2020). Gender Equality: A Key to Sustainable Development. Retrieved from un.org