İnsanı ve doğayı gözeterek kâr etme mümkün mü?

Elif Öztürk // 02.07.2024

İnsanı ve doğayı gözeterek kâr etmek, günümüz iş dünyasında giderek daha fazla önem kazanan bir konudur. Geleneksel iş modelleri genellikle kârı maksimize etmeyi hedeflerken, bu süreçte çevresel ve sosyal etkiler göz ardı edilebilmektedir. Ancak, sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk ilkeleri doğrultusunda, işletmeler hem kârlı olabilir hem de insan ve doğayı gözetebilir.

‘Üçlü Bilanço Sistemi’ terimi, sosyal, çevresel ve ekonomik olmak üzere üç boyutuyla (3P) bu anlayışın önemli bir örneğidir. 3P, İngilizce “People, Planet, Profit” (İnsanlar, Gezegen, Kâr) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Bu kavram, işletmelerin yalnızca finansal kârı değil, aynı zamanda sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği de göz önünde bulundurarak hareket etmelerini önerir.

İşte 3P modelinin detayları:

1. People (İnsanlar):

Çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve toplum genelindeki tüm bireyler işletmelerin başarısında kritik bir rol oynar. 3P modeli, işletmelerin çalışanlarına adil ve güvenli çalışma koşulları sağlamalarını, müşterilere değer sunmalarını ve topluluklarına olumlu katkılar yapmalarını teşvik eder. Sosyal sorumluluk projeleri, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda yapılan yatırımlar, işletmelerin itibarını ve müşteri sadakatini artırabilir.

2. Planet (Gezegen):

Çevresel sürdürülebilirlik, 3P modelinin temel taşlarından biridir. İşletmeler, faaliyetlerinin çevreye olan etkilerini minimize etmek için çeşitli stratejiler geliştirmelidir. Bu, enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak, atık yönetimini iyileştirmek ve çevre dostu ürünler geliştirmek gibi adımları içerebilir. Bu tür çevresel sorumluluk girişimleri, işletmelerin uzun vadeli sürdürülebilirliğini artırabilir ve çevresel felaketlerin önlenmesine katkı sağlayabilir.

3. Profit (Kâr):

Kâr, işletmelerin varlığını sürdürebilmesi ve büyüyebilmesi için gereklidir. Ancak, 3P modeli, kârın insan ve doğa pahasına elde edilmemesi gerektiğini vurgular. Sürdürülebilir ve sosyal sorumluluk sahibi bir işletme, uzun vadede finansal performansını iyileştirir. Müşteri sadakati, çalışan memnuniyeti ve toplumsal destek, işletmelerin kârlılığını artıran unsurlardır.

3P modeline uyumlu bir sistem tasarlandığında ise şirketlerin yaptığı yatırımdan çok daha fazlasını elde etmeleri mümkün olacaktır.

Bunlar nedir derseniz:

İtibar ve Güven

İnsan ve doğayı gözeten işletmeler, toplum gözünde daha itibarlı ve güvenilir olarak algılanır. Bu da müşteri sadakatini artırır ve marka değerini güçlendirir.

Yenilikçilik ve Rekabet Avantajı

Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleri, işletmeleri yenilikçi çözümler geliştirmeye teşvik eder. Bu da rekabet avantajı sağlar.

Uzun Vadeli Başarı

 Kısa vadeli kâr yerine uzun vadeli sürdürülebilirliği hedefleyen işletmeler, piyasa dalgalanmalarına karşı daha dirençli olur ve uzun vadede daha istikrarlı bir büyüme sergiler.

İnsanı ve doğayı gözeterek kâr etmek, sadece etik bir zorunluluk değil, aynı zamanda işletmelerin uzun vadeli başarısı için stratejik bir gerekliliktir. Harvard Business School’un 3P modeli, işletmelere bu dengeyi sağlamak için bir rehber sunar. İnsan, gezegen ve kâr arasındaki dengeyi kurarak, işletmeler hem toplumlarına hem de kendilerine sürdürülebilir bir gelecek inşa edebilirler.

Bu yaklaşımla hareket eden işletmeler, sadece bugünün değil, yarının da kazananları olacaktır.

Kaynaklar:

https://www.hec.edu/en/faculty-research/centers/sustainability-organizations-institute/think/so-institute-executive-factsheets/what-triple-bottom line#:~:text=The%20term%20%E2%80%9Ctriple%20bottom%20line,of%20the%20management%20consultancy%20SustainAbility.