Nilgün Aytekin // 03.06.2024
Tekstil endüstrisi, günümüzde çevresel etkileriyle öne çıkan önemli sektörlerden biridir. Bu sektörün üretim süreçleri, su kullanımı, kimyasal atıklar ve karbondioksit emisyonları gibi faktörlerle çevreye ciddi zararlar verebilmektedir. Bu durum, sürdürülebilirlik kavramı önem kazandıkça daha fazla göz önüne çıkmakta ve sürdürülebilirlik ilkelerinin benimsenmesi ve uygulanması günden güne daha da önem kazanmaktadır. Bu noktada, tekstil endüstrisinin çevresel etkileriyle mücadele etmek ve daha sürdürülebilir bir yol izlemek için biyotekstil çözümleri ön plana çıkmaktadır.
Biyotekstiller, bakteri, maya, alg ve mantar kök yapıları gibi canlı mikroorganizmalardan üretilen malzemelerdir. Biyo mühendislik süreciyle, bu mikroorganizmalar biyopolimerleri üretmek üzere tasarlanabilir ve bir spinneret kullanılarak iplik oluşturmak veya kalıpta yetiştirilerek sıfır atıkla hasat edilebilen bir malzeme oluşturmak için kullanılabilir.
Biyotekstillerin sürdürülebilirlik bağlamında en büyük katkılarından biri, doğal kaynak kullanımının azaltılmasıdır. Günümüzde sentetik tekstil elyafları petrokimyasal kaynaklara üretiliyor ve hem üretim hem de atık aşamasında mikroplastik kirliliği gibi farklı çevresel sorunlara yol açıyor. Alternatif olarak biyotekstiller doğal kaynaklardan elde edildiği için ve biyolojik olarak parçalanabilen ve çevreye zarar vermeyen yapıları sebebiyle atık yönetimi açısından önemli avantajlar sağlamaktadırlar.
Tekstil endüstrisi için biyotekstillerin bir diğer önemli katkısı da kimyasal ve su kullanımının diğer elyaf üretimlerine göre daha az olmasıdır. Sentetik tekstil malzemeleri genellikle üretim sürecinde kimyasal maddelerle işlenir ve bu da çevre ve insan sağlığına zararlı olabilir. Biyotekstiller ise genellikle daha az kimyasal kullanımı gerektirir ve yüksek miktarlarda su veya enerji gerektirmeden ortam sıcaklığında yetiştirilebilirler.
Mikrobiyal Deriler: Mantarlardan veya bakterilerden elde edilen biyo-deriler, geleneksel deri üretimine daha çevre dostu bir alternatif sunar. Mantarlar kullanılarak üretilen biyotekstiller üzerinde çalışan MycoWorks, mantar kaynaklı deriler ve materyaller üretme konusunda öncü bir markadır.
Biyopolimer Lifler: Mısır nişastası, patates veya diğer bitkisel kaynaklardan elde edilen biyopolimer lifler, sentetik liflere alternatif olarak kullanılabilir. NatureWorks LLC, bu sınıfa örnek olarak PLA (poli-laktik asit) gibi biyopolimer elyafları üreten bir şirkettir.
Yapay Örümcek İplikleri: Genetik olarak modifiye edilmiş bakteriler veya bitkilerden elde edilen iplikler, dayanıklılık ve esneklik gibi doğal örümcek ipliğine benzer özellikler sunar. Örnek olarak, Bolt Threads firması genetik olarak modifiye edilmiş mikroorganizmalardan elde edilen yapay örümcek iplikleri geliştirmektedir.
Deniz Yosunu Kumaşları: Deniz yosunlarından elde edilen biyomateryaller, su tutma ve nefes alma özellikleriyle dikkat çeker. SeaCell, deniz yosunlarından elde edilen biyomateryallerle çeşitli tekstil ürünleri üretir.
Bakteriyel Biyomateryaller: Biyo-mühendislikle tasarlanan ve biyolojik olarak parçalanabilen bakteriyel materyaller, çeşitli tekstil uygulamalarında kullanılabilir. Spiber Inc., bakteriyel biyomateryaller kullanarak yenilikçi tekstil ürünleri geliştirir.
Hücre Kültürü Kumaşları: Hücre kültürü teknikleriyle üretilen kumaşlar, hayvanlara zarar vermeden elde edilen bir alternatif sunar. Modern Meadow, hücre kültürü teknikleri kullanarak hayvansal kaynaklı olmayan deri ve kumaşlar üretir. Bu materyaller, geleneksel deri üretimine alternatif olarak sürdürülebilir bir seçenek sunabilir.
Tüm bu örnekler, biyotekstil alanında yapılan araştırmaların ve geliştirilen ürünlerin çeşitliliğini yansıtmaktadır. Biyotekstillerin gelecekte kullanımının yaygınlaşması, tekstil endüstrisine büyük bir değişim ve dönüşüm getirecektir. Sürdürülebilir ürünlere ve çevre dostu üretim yöntemlerine yönelik artan talep, biyotekstillerin pazar büyüklüğünü önemli ölçüde artıracak ve geleneksel elyaflara alternatif olarak daha geniş kabul görmelerini sağlayacaktır. Ayrıca, biyotekstillerin endüstriye entegrasyonu, atık azaltma, su ve kaynak tasarrufu süreçlerine katkı sağlayarak sürdürülebilir bir moda endüstrisinin oluşmasına ön ayak olacaktır. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, biyotekstillerin endüstriye olan etkisinin giderek artacağı ve gelecekte tekstil sektörünün temel bir bileşeni haline geleceği öngörülmektedir.
Referans:
Damla Yalçın, ‘Biyotekstillerin Sanat Pratiklerindeki Yeri’ Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniv. Güzel Sanatlar Ens. Tekstil Anasanat Dalı, 2023
Melanie Plank, Director of Content & Research at Common Objective, ‘What Are Biofabrics & How Sustainable Are They?’ Article dated 15.04.2020
One Reply to “Biyotekstiller Tekstil Sektörünün Çevre Etkisine Çözüm Olabilir mi?”
Sanatçı Damla Yalçın ile İlham Dolu Bir Söyleşi – Atlas SCC – 18 Haziran 2024:
[…] ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz, Biyotekstiller tekstil sektörünün çevre etkisine çözüm olabilir mi? blog yazımıza linkten […]
Comments are closed.